Ultra Maniac - İki arkadaşın büyülü hikayesi^^

Her bölümde oyyyy yerim ben sizi dedirten çeşitte bi anime.Çok sevdim..çok eğlendim.. Ama yazıma devam etmeden teşekkür etmem gereken biri var...

Çok iyi bir arkadaş kazandığımı düşünüyorum. Eskiden selam, nasılsın, iyiyim, sen nasılsın muhabbetinden pek ileri gidemesken, artık birbirimizi nelerin mutlu edebileceğini bilen arkadaşlar olduk. Hoş ben hala onu tam anlamıyla tanımıyorum, ama o benim artık neler sevdiğimi ne yaptığımı, ne izlediğimi, neler hissetiğimi çok iyi biliyor. Hemde beni şaşırtacak derecede biliyor. Umut ediyorum ki bende onun için o kıvama gelirim. EYYYY İSİMSİZ ŞAHISSSS!! (Tamam abartmıyorum =.=) O kişi kendini biliyor. Kısacası.. Arigatou gozaimasu...

Dönelim biz şeker kızlarımıza. Onları tanıyalım..

Biri dünya'ya kendini geliştire bilmesi için gönderilen beceriksiz ama bi o kadar sevgi dolu sarışın cadımız. Yani Nina Sakura  

Diğeri ise anne babası hep yurtdışında olduğundan kendi ayakları üzerinde durmasını öğrenen,  arkadaşları için canını verebilecek güzel esmer kızımız. Yani Ayu Tateishi.

Biri bu animeyi güzel yapan şeyler nedir diye sorsa cevabım şu olurdu: Arkadaşlığın, sevginin, maceranın, kıskançlığın komik bir şekilde sunumudur.

İnsana dönüşe bilen kediler, yemek yapmayı bilmeyen anneler, torununu stalker misali takip eden dedeler, kalbinin temizliğine göre bula bildiğin zihir gücü barındıran taşlar, sahibini kimse ile paylaşmak istemeyen hizmetkarlar, kıskançlığı yüzünden kendini kötüye çevirmeye çalışan temiz kalpler.. Şimdi alın her dediğimi atın bi kapa.. İyice çırpın.. Yanına bide 3-4 tane yakışıklı erkek koyun.. (kekimize vanilya ve kabartma tozu lazım dimi ama) Şimdi atın fırına .. 45 dakika sonra alacağı halin adı Ultra Maniac olacaktır.

Bu anime de gerçekten çok güldüm.. Eğlendim.. Tepkiler, mimikler vz harika.. Yazarı öpesim geldi o derece :P

En çok eğlendiğim sahneleri spoiler geçmeden duramam ama değil mi ^^

Ayu gökyüzünde gördüğü şeyin hayal olduğunu düşünmüş olsa da, az sonra arkasında uçan kişinin pek hayal olmadığını anladığında nasıl kaçacağını bilemez. Fakat kaçarken cüzdanını düşürür. Onu bulayım derken de kötü ve bir o kadarda çirkin erkeklerin arasına düşer. Onu bu durumdan demin gökte uçan kişi kurtarır, Ayu yine adını sanını öğrenmek istemediği kişiden kaçmak istese de el mahkum atlar kızın arkasına.. Sonradan ölümüne sevecekleri iki dost olacaklarını bilmeden.
 

Bir cadının dünya da ne işi vardır demeyin. Çünkü bu cadı öyle bildiğiniz cadılara benzemez.. Süpürgesi yok bi kere. Nenesi, ebesi süpürge kullanırmış, yeni moda özel bilgisayarlarmış.. Japonların cadıları bile high tech maşallah.. Cadımız okulunda başarısız olduğu için, hatta alabileceği en düşük notları aldığı için onu dedesi dünya'ya yollar.

Dünya da 5 ayrı renkte toplar vardır, ve o topların her biri ayrı özellikler taşır, sahibine de o güçleri verir. Yani kızımız kazandığı her topta kendini daha geliştirir. Fakat bilgisayarı olmadan büyü yapamaz. Yani yapamadığını sanır.

Burda Ayu tenniste bir erkeğe karşı oynadığında kazanamayacağını söyler. Cadımız da ona sormadan üzerinde büyü yapar ve Ayu'yu bir erkeğe dönüştürür. Sonuç vücudu kontrol edemeyen Ayu feci şekilde yenilir.

Yine bilgisayarından yardım ister, çünkü kendi bilgisayarsız büyü yapamaz. Genelikle bilgisayar gereksiz şeyler yollar.

Cadımızın kendine büyü konusunda pek güvenmez. Hoş yaptığı onca yanlış büyü buna neden olmuş olabilir. Ayu da pek güvenmez Nina'nın büyülerine. Ama el mecbur onunla beraber maceradan maceraya atlar. 

Nina'nın peşinden çocukluk arkadaşı Maya'da gelir dünya ya. Hatta onunla aynı sınıfa düşer. Çocukluk arkadaşı olmalarına rağmen Maya sevmez Nina'yı, ne de olsa aynı şeyin peşindedirler. Büyülü toplar. Maya'nın 1 bukalamenu (Lulu) vardır çok sevdiği, birde kargası (Chiru).

Maya kara büyüye heveslidir. Bu yüzden her gitiği yere mumlarını götürür. Etrafına onları sıralar ve bi güzel yakar. Eh böylelikle ona hiç bir erkek yaklaşmaz. iyi fikir aslında. Erkekleri uzak tutmak için az göz korkutma fikri hoşuma gitti^^

Sınıfa girer girmez, daha sınıf arkadaşlarıyla tanışmadan ki hali. 

Disco'ya girer girmez kendine ayırdığı masa.

Sonra'dan Maya'yı kimse ile paylaşamayan, bu yüzden Nina'yı da sevmeyen bir hizmetkarı olduğunu anlarız. Fakat hizmetkar mı stalker mı artık ona siz karar verin. 

Bu hizmetkarın adı Sebastian'dır ve bildiğin sülüktür. Kız kovar o dibinden ayrılmaz. Çok komik bir karakter olsa da, Maya'yı kimseyle paylaşamaz, bu yüzden gariban Lulu neler çekti neler TT

Şimdi gelelim beni ilgilendiren bölüme :P Tamam hikaye hoş güzelde erkeksiz de olurmu anacım. Bu animede kediye kadar erkekler karizma. (hizmetkar,öğretmenler,sapıklar hariç XD)

Kaji:
Cool takılan etrafında ki herkese gülümseyen, okulda başarılı sporda başarılı olan yakuşuklu çocuk. Kajı ona kek kurabiye yapan kızları geri çevirmese de, onları yemez, çöpe atar. Çünkü o başkasının yaptıklarını yiyemez. Boğazımdan geçmiyor diyor çocuk napsın. Tek dileği sevdiğinin elinden yemek. Başka kızların değil. Fakat sevdiği kız (bilin bakalım kimXD) ona sen herkese iy davranıyorsun, bu çok hoşuma gidiyor dediği için herkese sevecen davranıyor. Aslında kendisini soğuk buluyor. Tek yakın olmak istediği, gülümsemek istediği kişi sevdiğidir. (cık söylemem kim :P Körmusun resme bak =.=)

Neden mi ona 3 resim? Karizma çocuk ben napim XD

Tsujiai
Başkasının kendisi hakkında düşündüğü onun için sorun değildir. Millet ne derse desin havasında. Manga hastası, kolleksiyoncu. Komik oyuncak, bebek falan gördüğünde çocuk kadar mutlu oluyor. Zevkleri Nina'nın kine pek uygun. Nina'yı büyü yaparken gördüğünde korkudan yüzü kararmayan tek kişi. Gerektiği yerde konuşur. Düşündüğünü yüzüne söyler. Fakat aşk konusunda geri kafalıdır. Kolay kolay konuşamaz o konuyu. Beyni o konuda yavaş işliyor.


Yuta
Büyü kralığından arada sırada Nina'nın dedesinin bilgilerine girerek dünya'yı ziyaret eder. Oldukça güçlü bir büyücüdür. Bilgisayar kullanmaz. Kendi başının çaresine kendi bakar. Nina ona arkadaş gözüyle baktığı için onu kıskandırmaya çalışır. Her gördüğüne asılır. Kendine aşık eder falan. Ama tabi bu numarası bi Ayu'ya sökmez. Herkesi kandıra bilir ama Ayu'yu asla.

 Rio
Miyavvvvv Rio Nina'nın kedisidir. Makarna yemeye bayılır. Hoplayıp takla atığında kediden insana dönüşür. Nina ve Ayu'dan çok papara yer. Tsujiai Nina'nın durumunu öğrendikten sonra Rio birde Tsujiai'nin paparalarını yemek zorunda kalır. Afiet olsun Rio. Sende az rahat dur.

Yan karakterler: (Bu ikisini anlatmadan şurdan şuraya gitmemXD)

Luna
O da Maya gibi kara büyüyü seçmiştir. Her ne kadar saf ve temiz görünse de onun kötü bir özeliği vardır. Karanlık. Kendisinin karanlık biri olduğuna inanmış, sevdiği, dokunduğu, konuştuğu herkesin öleceğine, veya ağır hastalığa yakalacağına inanır. Buna rağmen gidip konuşuyor, görüşüyor. Sonra pişman oluyor, ne yaptım ben şimdi ölecek benim yüzümden diye karaları bağlıyor. En komik yani ise çantasını düşürdüğünde o çantayı yerden alıp ona veren erkeğe aşık olması. Aşık olduktan sonra sevdiği erkeğe karanlık dünyadan hediyeler veriyor, amacı iyi olsa da erkek bunu yanlış anlıyor.

Shinnosuke!İşte bu karakterin olduğu bölümde gülmekten yerlere yatacaksınız. Ben fazla konuya girmiyeyim. Ama bu Tsujiai'nin erkek kedisidir. Birgün Nina'nın kedisi gibi dönüşsün diye büyü yaptıklarında bu hali alır. Ve dönüşür dönüşmez Tsujiai'ye yapışır. Tabi kazık kadar olduğundan Tsujiai kendisinden kaçmaya başlar. O ise gıdımı okşa. Öp beni, benimle yat der. Hani kedi ya.. Emin olun anlattıklarım hiç birşey. İzlemeniz gerek XD

Youtube'tan videolar:

Love Couple 1


(Tamam sapık beyinli bir kız olduğum için özelikle bu şarkılı videoyu seçtim)

Love Couple 2


İnanın bana benim anlattıklarım daha hiç birşey. Tabi zevkle alakalıdır. Ama yinede ben çok eğlendim. Ve anlat anlat karakterleri bitiremedim. Daha birçok karakter var anlatılması gereken. Ama onları size bırakıyorum. Seyredin ve bana bildirin nasıl bulduğunuzu.

Benden bu kadar sayonora!!^^

*Minik not: Anime'de göremediğim sapıklıklar manga'da varmış bu yüzden ben bir koşu mangasını okuyacağım. Bu sayfayı ve anime'yi size emanet ediyorum ^^ Yorumsuz bırakmazsanız çok sevinirim ^^