4 Ağustos 2012 Cumartesi

Içim hatırladıkca cız ediyor..





Böyle günlerde ve anlarda geliyorsun hala aklıma.. Içim bir cız ediyor.. Ve bir süre çöküyorsun içime..

Hak etmediğini biliyorum aslında bu sevgiyi..

Ama bizler sevmiştik işte..

Sen yoksun.. Kendin seçtin yok olmayı.. Aradan çekilmeyi.. Farklı yollarda olmayı.. Kendin seçtin konuşmamayı.. Selam vermemeyi.. Yüzümüze bakmamayı..

Diğerlerinden bana ne ki.. Sendin önemli olan..

Tabi bunların hepsi bir zamanlardı.. Şimdi sadece anıldıkça içimizi acıtan bir "cızsın" o kadar..

Üzgünmüyüm? Evet.. Tabi ki üzgünüm..

Peki pişmanmıyım? Ne için? Ne için olmam gerekiyor? Bir süre ortalarda olamadığım içinmi? Yoksa fazlasıyla dostum dediklerime güvendiğim içinmi?

Hayat öğretmişti aslında bana güvenmemeyi.. Göstermişti hemde kanıtlarıyla.. Yaşatmıştı bana acıta acıta..

Ama doğru söylemek gerekirse bu kadar kalmamıştı etkisi üzerimde.. Cız etmemişti içim diğerlerini hatırladığım her anda..

Belki de hiç kimse böyle ayrılmamıştı.. Gideceğini baştan söylemişti..

Bizimkisi ne bir kavga.. Ne bir küslük.. Ne de bir elveda.. Bizimkisi koca bir "hiç" oluvermişti bir süre sonra..

Senin seçimin.. Diyecek sözüm yok..

Sen beni tanırsında.. Ben seni tanımamışım..

Kızgınmıdır acaba diye soruyorsan; kızgın değilim. Şaşkınım.. Hemde hala.. Hala şaşkınım.. Ve de hala anlam veremiyorum..

Fakat herşeye rağmen; her nerede olursan ol, ne yaparsan yap, yeter ki iyi ol diyorum.. Yolun açık olsun demek yakışır bana.. "Yolun açık olsun"

Sormak isterdim aslında; Jaejoong neydi ki senin yanında.. Hanginiz daha değerliydiniz acaba?


Gel gör ki artık yan yana değiliz biz. Ne diyelim. Kader mi?

- Nurdan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder